Sorularla Sözler: 138. Bölüm (On Yedinci Söz / 7)
Sohbetin Tamamı - Yüksek Kalite
Sohbetin Tamamı - Düşük Kalite
Soru ve Cevaplar
- On Yedinci Sözün İkinci Makamının dipnotunda; bu makamla ilgili ifadelerin şiir olmadığı ve kasten nazmedilmediği, belki hakikatlerin kemal-i intizamı cihetinde manzum suretini aldığı ifade edilmektedir. Bu konuyu nasıl anlamalıyız?
- "Bırak biçare feryadı, belâdan gel, tevekkül kıl. Zira feryat belâ-ender, hatâ-ender belâdır, bil. Belâ vereni buldunsa, atâ-ender, safâ-ender belâdır, bil..." ifadelerini devamıyla izah eder misiniz?
- "Cihan dolusu belâ başında varken, ne bağırırsın küçük bir belâdan? Gel, tevekkül kıl..." Cihan dolu bela başında varken, ifadesini nasıl anlamalıyız? Ayrıca "Küçük bir beladan" maksat ne olabilir?
- "Tevekkülle belâ yüzünde gül, ta o da gülsün. O güldükçe küçülür, eder tebeddül." Tevekkül ile bela yüzünde gülmek ne demektir? Bela, güldükçe nasıl tebeddül eder?
- "Bil ey hodgâm! Bu dünyada saadet, terk-i dünyada. Hudabîn isen, o kâfidir, bıraksan da bütün eşya lehinde." Bu beyti biraz açabilir misiniz?
- Demek değmez ki alınsa, çürük maldır hep bu çarşıda. Öyle ise geç, iyi mallar dizilmiş arkasında..." Bu beyitte genel manada dünya tahkir ediliyor. Halbuki, başka yerlerde “dünyanın ahiretin tarlası olduğu” beyan ediliyor. Bu hususu biraz açar mısınız?
Dosyalar
İndirmek için sağ tıklayıp farklı kaydeti seçiniz.
OKUNMA: 3269
Sorularla Risale